DİĞER
"İslamcılık ideolojisine ilişkin sosyo-politik tarih analizini süreklilik-kopuş içerisinde ve tarihsel gelişmelerin neden olduğu karmaşık katmanları ve ilişkileri göstererek sürdüren kitap, Batılı ülkelerin 19. yüzyılda başlayan ‘İslam siyasetleri’nin politik nedenlerini izah ediyor."
"Bu kitabı bir 'deneme' olarak değerlendirmek mümkün; Edward Said’i farklı perspektiflerden, farklı bağlamlarda ve farklı kavramlar odağında –özellikle eleştirel mahiyette– yeniden-yorumlama denemesi. Çokyönlü bir isme çoksesli bir armağan; onu anlama/yaşatma çabasına Türkiye’den nitelikli bir katkı."
"O sessiz o huzurlu hayali bahar ülkesinin yeryüzüne açılan kapısında özel bir işareti, bir hatırası olsun isteyenler, taşa yazılacak son bir cümleyi hayal edenler vardır. Son bir bilgelik ya da kendilik imgesi. Mermere ne yazılsa kalıcı olabilir? Bir iki sözcükle bütün bir yaşamın özünü yoğunlaştırmak isteyen, içten içe dalgalanan bir söz."
Ev sahibi ve misafir arasındaki ilişki etik bir ilişkidir. Ancak Almanya’daki misafir Türk işçilerin yerleşik hayata geçme fikri, mekâna ve kültüre ortak olma, egemenlik alanında eşitleşme anlamına gelmektedir
If the first sparks of contemporary Kurdish literature were lit in exile, it was to catch fire in its own land. But those initial flames of exile, the foundation of our contemporary literature, are unfortunately being extinguished
Muharrir’in en fantastik yanı “son 30 yılın edebiyatı”nı yok sayması ve böylelikle farkında olmadan 60 yıl sonra aşağı yukarı kendisi gibi heyecan, vaatler, hakikatler içinde ortaya çıkacak ikinci Tuncay Birkan’a “hak dağıtmak üzere” davetiye çıkarmasıdır.
Sürgündeki kişinin bir tarihi var, ama bunu açıklayamıyor, sanki kendi tarihi bir gölgeymiş de onu bir daha bulamamak üzere kaybetmiş gibi...
25 Ekim 2018’de Columbia Üniversitesi’nde “Edward W. Said Anma Konuşması”nı yapan Hisham Matar’ın konuşma metni, Yasemin Çongar tarafından yazarın özel izniyle Türkçeye çevrilmiştir
Sürgün bir “kış ruhu”dur. Faşizmden kaçıp Belçika’nın küçük sahil kenti Oostende’de yolları kesişenler arasında özellikle iki isim öne çıkar: Stefan Zweig ve Joseph Roth
Gezi edebiyatının bir tür olarak ortaya çıkışı modernite ve kapitalizmin gelişim sürecindeki birtakım teknik, sosyal, siyasal ve ekonomik etmenlerin çakışmasının sonucudur...
Entelektüellerden bu kadar korktuklarına göre, entelektüel denilen kişinin gücünün hâlâ farkındadırlar demektir. Aynı şey kitapları yakmak / yasaklamak durumu için de geçerli...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık